Sayfalar

24 Şubat 2011 Perşembe

Yaşam


Andre Thiele

Eğer ben bir komünist olsaydım, tıpkı Andre Müller (senior) gibi düşünürdüm. Ama ben bir yayıncıyım, benim görevim devrim değil, iyi kitaplar yapmak. Yayınlamayı en çok istediğim kitaplardan birisi kısa süre önce çıktı, bu duruma sonsuza kadar kızsam da maalesef tarafımdan değil, Andre Müller (senior) in anlaşmalı yayınevi Eulenspiegel de: “Sarımsak Sevenler Partisi” (Die Partei der Knoblauchfreunde).

Solcu moda gevezelerini ayırt etmek için iki basit soru yeterlidir: Stalin’i ne kadar iyi tanıyorsunuz? Dünyayı algılayabilmek için teoriyi kullanan, ama bu teorinin en tutarlı uygulayanı ile güya oldukça öznel soruncukları olan bu insanlar neye yararlar ki? - Ve “Sarımsak Sevenler Partisi”ni biliyor musunuz? Büyük olasılık bilmezler. Öyleyse ne halta yararlar?

Sarımsak Sevenler Partisi” realist bir eserdir. Ve tabi ki böyle bir şeyin okuyucu bulmaması doğaldır, özellikle de solcuların arasında, ne de olsa romanın konusu onlar.

Bu roman Marksist partilerin teori ve pratiği üzerine kısa bir ders kitabıdır. Onu anlayan 1423 kitabı okumuş kadar olur - ki bu 1423 kitap sadece 1953 den önce yazılmış olanlardır. “Kısa” kelimesine vurgu yapıyorum, çünkü romanın yeni baskısında 107 sayfası var. Gereksiz yere bu basımda Andre Müller’ in başka çalışmaları da eklenmişler. Oldukça değerli çalışmalar kuşkusuz, ama bu kısa roman mücevherinin yanında olması gereken etkiyi yaratamıyorlar. Burada da eski skolastik sorunun etkisi görülebilinir: bir iğne ucuna fazla melek koyarsanız cemaat mutlaka etkilenir, ama ulema bazılarının düşeceğini bilir.

Sizinle iddiaya girebilirim, bu eser kitapçılarda “Mizah & Hiciv” köşesine yerleştirilecektir, en iyi ihtimalle Müller in yemek pişirme sanatına yaptığı katkılara eklenecektir. Çünkü bir gülümsemeyle gelenin ciddiyetine zinhar inanamıyorlar. Aynı yöntemi Peter Hacks’ ın tüm eserlerinde de bulabiliriz ve Hacks bile bu yüzden Hans Heinz Holz tarafından hicivci olarak tanımlanıyor.

Sarımsak Sevenler Partisi”ndeki anti-idealizmden daha fazlası bulunamaz. Marksist partinin görevi şu ya da bu değil, belli bir iktidar yapısıyla, belli bir üretim biçimini kabul ettirmektir. Ne bir fazlası, ne bir eksiği. İşte tüm bunlar, kişilerin kendi bireysel rollerine, ya da partinin rolüne, ya da genel olarak dünyaya dair varsayımlarından kesinlikle bağımsızdır. İyi ya da kötü olmaları gerçekten önemli olan şeyler için bir şey ifade etmezler. – Bu durum tabii ki solcuların tepkisini çekiyor. Onlar artık belli bir iktidar biçimini hayata geçirmek istemiyorlar ve hatta en iyisi her türlüsünü basitçe ortadan kaldırmak istiyorlar. Ve onlar belirli bir üretim biçimini uyarlamak bir yana, üretim sorunu hakkında tek bir şeyi bile düşünmek istemiyorlar. Solcular iyi insanlar olmak istiyorlar. Ve işte bu romanı okuduklarında, bunun onlara hiçbir şey kazandırmayacağını öğrenmek zorunda kalacaklar. Sarımsak konusunda tercihler ayrılır nitekim.

Ama benim daha yüzlerce sorum var”, diye umutsuzca haykırdı Bruno, kendisi de ayağa kalkarken. “Kim bunların cevaplarını bana verecek?”

“Yaşam”, diye karşılık verdi Baharat Tanrısı.

http://www.peter-hacks.de sayfasından çevrilmiştir.

TG

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder